MALATYA ARAPGİR İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ SADIK ÖZDEMİR'İN DERS YILI SONU MESAJI

Tüm dünyada özelde ülkemizde 2020 yılı alışılmışın dışında bir hayatı yaşamaya bizleri sürükledi. Yerelde Elazığ ve Malatya'da etkili olan depremle aslında kısa süreli aksamalar ve birtakım tedbirlerle eğitim öğretim sürecimize başlamıştık. Covit-19 pandemi süreci ile birlikte eğitim öğretim faaliyetlerinde olağandışı bir süreci tüm paydaşlar olarak hep birlikte yaşadık. Corona pandemisi bizler için ilk kez karşılaştığımız yeni ve farklı bir durum olunca daha çok tedirginlik yaşadık. Aslında yanı başımızda bulunan ve bizler için tehdit içeren araç gereçler, yaşadığımız ortamlar, vazgeçemediğimiz iletişim ve ulaşım araçları, trafik ve insan terörü de birçok riski beraberinde barındırıyor. Ancak bunlar bizim alışılmış normallerimiz olduğu için bu risklerin çok da farkında değiliz belki de... Coronavirüs pandemi süreci bizim için bir Milat oldu. Yeni başlangıçlar, yeni umutlar, eğitime bakışta yeni bir perspektif... Aslında Corona günleri bizler için bir Tecrid değil bir nevi Tecdid (yenilenme) günleri, daha çok birbirimizle kaynaşma günleri oldu. Belki de eşlerimiz ve çocuklarımızla bu kadar çok zaman geçirdiğimiz bir dönem daha geçmişte olmamıştır. Ayrıca ölümlerin ilk defa bu kadar gündemde yer alması ve onu bu kadar yakinen hissetmiş olmak, birçok kişi için manen kurtuluş reçetesi ve sahip olduğu varlıkların kıymetini anlama vesilesi olmuştur belki de.  Her zaman olduğu gibi pandemi sürecinde de bizler bakanlığımızın özverili gayretleri ve almış olduğu tedbirler çerçevesinde eğitim faaliyetlerini milletçe kenetlenerek tüm imkânlarımızı zorlayarak ve ciddiyet içerisinde yürütmeye çalıştık. Bu süreçte tüm eğitim öğretim yöneticilerimiz ve öğretmenlerimizin gayretleri takdire şayan idi. Öğretmenlerimiz her gün uzaktan eğitim ile yaptıkları derslerle evlerimize konuk oldular. Salgın sürecinde evde kaldık ama birbirimize uzak olmadık. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak günün farklı saatlerinde teknolojik imkânları kullanarak okul/kurum müdürlerimizle toplantılarımızı gerçekleştirmeye, böylece içinde bulunduğumuz süreci en iyi şekilde değerlendirmeye ve yönetmeye devam ettik. Aynı şekilde Okul Müdürlerimiz de öğretmenleriyle çeşitli programlar üzerinden uzaktan bağlantı yöntemiyle toplantılarını yapmaya devam ettiler. Yaşanan süreçte karşılıklı iletişimlerimiz normal sürece göre daha da arttı. Öğretmenlerimiz her türlü iletişim imkanlarını kullanarak öğrencilerine destek olmaya; hem eksik kalan konularını telafi etmeye, hem de onlara psikolojik destek sunmaya devam ettiler. Bakanlığımızın EBA Portalı ve EBA canlı TV programlarıyla öğrenciye ulaşma çabalarının takipçisi olan öğretmenlerimiz, sürecin ilerleyen günlerinde EBA (ZOOM) vb. çeşitli programlar üzerinden yapmış oldukları canlı dersler ile okulu hem kendi evlerine hem de öğrencilerinin evlerine taşımış oldular. Tabii bu süreç aynı zamanda öğretmenlerimizin öğrenci velilerini de bir nevi ödevlendirdiği, rol paylaşımı yaptığı, onlarla daha samimi ve belki de yıllarca sürecek en güçlü iletişim bağını kurdukları  bir dönem oldu. Aynı zamanda pandemi süreci eğitim yöneticileri, öğretmen ve veli işbirliğinin en yüksek düzeyde sağlandığı bir dönem oldu.                 Öğretmenlerimiz tüm bu fedakârlıklarının yanı sıra pandemi sürecini en iyi şekilde yönetebilmek adına oluşturulan Vefa gruplarında gönüllü olarak görev alarak sosyal sorumluluk çalışmalarının en riskli dönemlerinde de milletimize, devletimize can suyu oldular. Yine Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğümüz Arapgir Kaymakamımız Sayın Mustafa DİLEKLİ'nin himayelerinde gerçekleştirdiği maske üretimi ile bu süreçte moral motivasyonumuza ekstra katkı sunmuş oldu. Öğretmen ve usta öğreticilerimiz halkımızın sağlığı ve mutluluğu için kendi hayatlarını riske atarak ilçemizde bugüne kadar yapılan belki de en anlamlı çalışmalardan biri olan maskeleri üretip ücretsiz dağıtımını sağladılar. Yaşanan süreçle ilgili okul idareci ve öğretmenleriyle ayrı ayrı toplantılar yaparak yaptığımız çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulunduk. Sürecin getiri ve götürüsü üzerinde yapılan fikir alışverişleri, bizlerde bu sürecin bizler için milat olduğu kanaatini oluşturdu. Sürecin bir kayıp olmadığını; kayıp olarak düşünülen birçok şeyin telafisinin mümkün olduğunu; aksine bizler için kalıcı kazanımlar bıraktığını, eğitimde paradigma dönüşümü yaşamak adına fırsatlar barındırdığını görmüş olduk. Bu kazanımlardan birkaçını sayacak olursak: ·         Teknolojiyi kullanma hususunda istek ve yeterliliklerimiz ile kullandığımız yöntem, yaklaşım ve yeniliklere karşı tutumlarımızı gözden geçirdik. ·         Dil hususunda yetersizliklerimizin farkına vardık. İngilizce başta olmak üzere yabancı dil eğitimine ağırlık verilmesi ve verilen eğitimin kalıcı olabilmesi için de pratik yapılabilecek ortamların sağlanmasının elzem olduğunu gördük. ·         Yüz yüze eğitimin ne büyük bir nimet olduğunu, aslında çok kıymetli saatlerimizi ne kadar hovardaca heba ettiğimizi kısıtlılık döneminde anlamış olduk. ·         Bir öğrencinin okula ve öğretmene ihtiyaç duymadan birçok dersi farklı kanallardan, sanal ortamlardan, eğitim portallerinden de öğrenebileceğini aslında telafi edilemeyecek olanın daha çok yüzyüze eğitimle ve model olmakla gerçekleşecek olan eğitimsel boyut olduğunu müşahede ettik. ·         Eğitim ve öğretimin bir şekilde telafisinin olduğu ancak bizlerin asıl telafi edilemeyecek insani değerlere yönelmemiz gerektiği hususunu daha net anlamış olduk. Öğrencilerimiz ile duygusal bağ kurmanın önemini fark ettik. ·         Gönlüne giremediğimiz öğrencinin yüz yüze eğitimde ruhen; uzaktan eğitimde ise hem bedenen hem de ruhen bizimle beraber ol-a-mayacağını görmüş olduk. ·         Bundan sonraki süreçte uzaktan eğitim, velilerle iletişim ve iletişim dili hususunda daha donanımlı olmak gerektiği; öğretmenlik mesleğinin yeni bir perspektif ile öğrenci ve veliler üzerinde daha etkin ve saygın bir konuma getirilmesinin zorunluluğu ortaya çıktı. ·         Sahip olduğumuz maddi ve manevi imkân, kıymet ve değerlerimizin farkındalığı hususunda hassasiyetimiz gelişti. ·         Teknolojiyi üretme, kullanma  isteğinin artmasına vesile oldu.Ayrıca zor zamanların insanımızın teknoloji üretmedeki potansiyelini de açığa çıkardığını ve toplumsal bir özgüven artışını da beraberinde getirdiğini gözlemledik. Milli Eğitim camiası olarak eğitim öğretim yılı takviminde belirlenen tatil sürecine girmiş bulunuyoruz. Pandemi sebebiyle girdiğimiz uzaktan eğitim sürecine de bir süreliğine ara vereceğiz. Yaşadığımız bu süreç aynı zamanda öğrenci başarısından önce onların sağlığının daha önemli olduğunu; dolayısıyla başarı ve başarısızlığı bu süreçte daha doğru okumak gerektiğini ders vermiş olmalı. Çocuklarımıza eğitim adına yapabileceğimiz en büyük katkının, onlara sevgi, şevkat ve merhametle yaklaşmak ve onların bizler için önemli olduğunu hissettirmek olacaktır. Son söz olarak; Pandemi sürecinin bizler için kalıcı izlerinin olacağını; olumlu olumsuz tüm bu izlerin bizleri geri dönülmez bir yola sürüklediğini de hep birlikte müşahede ediyoruz. Eğitim öğretim adına endişe duyulacak ve telafi edilemeyecek bir durumun olmadığı, millet olarak sağlıklı ve mutlu bir şekilde bu zorlukları aşarak süreci ülkemiz ve insanlık adına kazanıma dönüştüreceğimize olan inancımızı kuşandık. Allah (cc) dan niyazımız bu badirelerden çıkarak yeniden yüz yüze ve daha kenetlenmiş olarak eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürmeyi bizlere nasip etsin.                                                                                                                        
İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ SADIK ÖZDEMİR'İN DERS YILI SONU MESAJI

M. Akif Mah. Ömer Baba Cad. No11 Arapgir / MALATYA - 04228113457

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.